Salıverin Küçük Enişteyi!!! (Büyük İskender)

    

    Boyunuz konusunda rahatsız mı hissediyorsunuz? Veya çevrenizde ki insanlar kısa boylu olduğunuz için sizinle alay mı ediyor? Tüm bu endişe, korku ve can sıkıntılarına son vermenin zamanı geldi. Derdinize aradığınız devayı bu yazı da bulabilirsiniz.😉 İşte karşınızda 1.50 boyu ile dünyaya kök söktürmüş, doğu ve batı arasında ki kültürü birbirine katıp karıştıracak kadar çok toprağı fetheden, ismi hâla her yerde olan; boyu küçük, şanı ve sıfatı büyük olan ‘’Makedonya’lı Büyük İskender’’. (Adamın veziri böyle şatafatlı bir giriş yapmamıştır 😁)

            Kahramanımız çocuk adam İskender’in asıl adı III. Aleksandros’tur. Aleksandros MÖ. 356 yılında Makendonya'da doğdu. O zaman döneminin ünlü filozofu olan –ki hala ünlü- Aristo’dan ders aldı. Aristo’dan almış olduğu dersler Büyük İskender’in hayatın da bilime ve felsefeye yönelmesine sebep oldu yani onu çok etkilendi. Henüz 16 yaşındayken kendi ülkesinde ayaklanan bir kesimin isyanını bastırdı ve ilk zaferini kazandı. Kazandığı bu zaferde orduda ‘’ok’’ olarak görev alan Büyük İskender,(😃) bundan 2 yıl sonra Atina ve Thebes’e karşı yapılan Keronea Savaşı’nda orduyu komuta etti. Başarıdan başarıya henüz genç yaşlarında koşmaya başlayan Makedonya’lı İskender’in tahta çıkması da babası II. Flip’in suikaste kurban gitmesiyle oldu. 

    Sonra bir dedikodudur aldı başını gitti, kimi dedi ‘’İskender babasını öldürdü tahta geçmek için’’ kimisi de ‘’kesin İskender’in annesinin parmağı var bu işte’ dediyse de ne olduğunu gerçekte kimse bilemedi. Halk tam dedikodunun, gıybetin, iftiranın gözüne vurmuştu ki çıkan birkaç isyanı bastıran kahramanımız Antik Yunan da birliği sağladı ve babası zamanında planlanan Asya Fethini gerçekleştirme kararı aldı.

             Bir yandan böyle planlar falan yaparken bir yanda, muhabbeti bize kadar yetişmiş bir olay geçti başından. Söylenen o dur ki: Büyük İskender dönemin ünlü düşünürü Diyojen ile karşılaşır ve hal, hatır çoluk çocuk suallerinden sonra  Diyojen’e kendisinden bir isteği olup olmadığını sorar. Ve Diyojen akıllara zarar o cevabı verir Makedonya’lı Kocaman İskender’e ‘’Gölge etme başka ihsan istemem’’ Aaaaaaooooooo 😂😂 Tabi Diyojen de bilir 1.50’lik adamın gölgesinin zarar vermeyeceğini ama işte düşünür olmak böyle bir şey demek ki😒

Gölge etme başa ihsan istemem adlı çalışma 😂

            Bu sözün ardından Büyük İskender ne cevap vermiştir bilinmez ama daha sonraları yakın çevresine şöyle söylemiştir ‘’İskender olmasaydım eğer, Diyojen olmak isterdim.’’. Evet  bu söylediği sözden adamdaki arşa çıkan kendini beğenmişlik  ve özgüveni hepimiz görebiliyoruz. Özellikle boy takıntısı olanlar iyice okusun bunu.

            Dedikodumuzu  da yaptığımıza göre dönelim kaldığımız yere;  Yunan da birliği sağlayabilen İskender Asya hayalini gerçekleştirebilmek için zamanın en parlak devleti olan Pers İmparatorluğuna savaş açma kararı aldı. Aldığı karara adım adım ilerlerken Trakya da ufak tefek sıkıntılar yaşayan kahramanımız neticede 35.000 civarında bir ordu ile Perslerin ordusuna  saldırdı. Tarihe Granikos Çarpışması olarak geçen bu çetin savaşta İskender ölümle burun buruna geldi ama arkadaşı Kleitus tarafından kurtarıldı.Persler ile girdiği ilk savaşta galibiyet aldıktan sonra çok zorlanmadan fetihlerine devam eden Atom Karınca  kazandığı toprakları kendisine bağladı fakat kendi içlerinde yönetim kurmalarına izin verdi. Batı Anadolu topraklarını fethettikten sonra Anadolu’nun iç kesimlerine oradan da ülkemizin güzide şehri Hatayı’ın ilçesi İskenderun’a ulaştı. Sanırım burada İskenderun isminin İskender’den geldiğini söylemeye gerek yok.  Çünkü İskenderden geliyor 😀.

             İskenderun önlerinde Pers İmparatoru III. Darius’un kendisinden 5 kat büyük ordusunu yenen  Küçük Enişte  ilerlemesine devam etti ve Pers şehirlerini birer birer aldı. Sürekli yenilen Pers Kralı Darius  o zamanın parasıyla ( bu söze de bayılırım😂) 10000 talent ödemeyi ve Fırat Nehri’nin batısında ki toprakların kendisine verilmesini istedi. Ancak Büyük İskender bu teklifi kabul etmedi.

             Teklifin kabul edilmemesiyle ilgili söylentilere göre; İskenderun Komutanı Parmenion ‘’İskender’in yerinde olsam teklifi kabul ederdim’’ demiştir. Buna karşılık İskender ise ‘’Parmenion olsaydım, bende kabul ederdim demiştir.’’. Hükümdar değil yargıç mübarek 😁

            Oradan Gazze’yi ve Mısır’ı da alan İskender Perslerden bıkan Mısır’lılara ilaç gibi geldi ve onu firavun ilan ettiler. Yunan kültürünü yayabilmek için Mısır da da bir İskenderiye şehri kurdurdu. Bu şekilde Orta Doğuda 15 den fazla İskenderiye yerleşkesi bulunmaktadır. 

    Mısır da yönetimi düzenleyen İskender seferlerine hız kesmeden devam etti ve III. Darius’u yeniden yenip Babil’i de aldı aradan Pers İmparatorluğunun başkenti olan Persapolis’te bir sarayı yaktı.  Yakarken eğlenceler düzenledi bunun amacı Perslerin Yunan topraklarında yaptıklarına misillemeydi. Böyle böyle Hazar Denizine oradan Afkanistan’a oradan da Hindistan’a kadar giden bir uçsuz bucaksız toprakların hakimi oldu Büyük İskender. (Kim bilir beklide hakimi olduğunu sandı sadece.). Zamanla kendi özünü kaybetti ve Asya kültürüne kendini kaptırdı, Pers İmparatorları gibi giyinmeye başladı ve Asyalı bir kadınla da evlendi.

            Tarihlar MÖ. 327 yılını gösterdiğinde Büyük İskender Makedonya’dan 12.000 km uzaklıktaydı. Hep büyük bir okyanus hayaliyle devam etti seferlerine. Ama aradığını bulamadan  MÖ. 323 yılında sıtma hastalığı nedeniyle Babil’de 32 yaşındayken hayatını kaybetti. Ondan geriye 1.50 cm boyu ile 12 yıllık kısacık hükümdarlık döneminde ele geçirdiği onca toprağın hikayesi ve kendini tam aksine Büyük olan şanı ve lakabı kaldı.  Yunan kültürünü o zamanın tüm dünyasına yaydı ve Helenistik dönemin ta kendisi oldu.

   

     Demek ki insan denilen şu varlığın üzerindeki sadece bir ağırlık. İnsan aslında boyundan, kilosundan, kaşından,gözünden daha fazlası. Bunu anlayabilmek lazım…

Adem Uğur ŞEKER